Ebeveynlerin Çocuklarına Asla Söylememesi Gereken 5 Şey
Bir psikoterapist, ebeveynlerin çocuklarına söylememesi gereken 5 ifadeyi ve bu ifadeler yerine ne kullanmaları gerektiğini paylaşmış.
Ebeveynler olarak, çocuklarımız gözleri önünde yaptığımız her şey kalıcı bir etki bırakabilir. Onlara söylediklerimizin etkisi de aynı derecede kalıcıdır.
Çocuklarımızla konuşurken (ya da sadece çevrelerinde) kullandığımız ifadeler yalnızca dünya hakkındaki inancımızı yansıtmaz, aynı zamanda geliştirdikleri inançları da etkiler.
“13 Things Mentally Strong Parents Don’t Do (Zihinsel Olarak Güçlü Ebeveynlerin Yapmayacağı 13 Şey)” adlı kitabımda, çocukları, en büyük potansiyellerine ulaşmak için ihtiyaç duydukları zihinsel gücü geliştirmeye zorlayan ortak sağlıksız alışkanlıklardan nasıl vazgeçildiğini açıklıyorum. Şunu söylemeliyim ki bu alışkanlıkların çoğu, dilinizi değiştirmeden bahsediyor.
Düzenli olarak söylemeye alıştığınız ifadelerin bazıları zararsız gibi görünse de, çocuklarınızın mağdur bir zihniyetle büyümelerine – ya da başarılı olamayacaklarına inanmalarına neden olabilirler.
İşte ebeveynlerin sözlüklerinden çıkarmaları gereken beş zehirli cümle:
1. “Bunu asla karşılayamayacağız.”
Gerçekten istediğiniz bir şey fiyat aralığınızın dışındaysa, paranızın yetmediğini ve asla alamayacağınızı ısrarla dile getirmeyin.
Bunun yerine, çocuğunuza mali durumunuz üzerinde kontrol sahibi olduğunuzu gösterin. Örneğin, “Benim hayalim bir gün bizim için büyük bir ev satın almak. Ancak şu anda finansal araçlara sahip olmadığımızdan, bazı çevrimiçi dersler alacağım, böylece iş yerimdeki becerilerimi geliştirip zam alacağım. ”
Ya da çocuğunuz gerçekten Disney World’e gitmek istiyorsa, onlara şunları söyleyin: “Bu yıl bütçemize dahil olmadığı için biletleri alamayız.” Sonrasında bu gezi için para biriktirmeye başlayabilmesi için bir kumbara alın.
Çocuklarınızın akıllı finansal alışkanlıklar edinmelerine yardımcı olduğunuzda, karşılayamayacakları bir şey isterlerse, önceliklerin düzenlenmesi gerektiğini bilerek büyürler.
2. “Beni çok kızdırıyorsun.”
Ebeveynler olarak, duygularımızı korumak için sakin kalmak ve çocuklarımızı – veya başkalarını gerçekten – suçlama dürtüsüne karşı koymak önemlidir.
Çocuğunuzun yaptığı bir şeye karşı öfke duymak yerine, daha sağlıklı bir cevap, “Bunu yaparken hoşlanmıyorum” olacaktır. Aynı zamanda neden hoşlanmadığınızın nedenini açıklayınız. Çocukların davranışlarının başkalarını nasıl etkileyebileceğini anlamaları önemlidir. Bu, onları yalnızca kendilerinin yerine diğer insanların duygularının daha fazla farkında olmalarını teşvik edecektir.
Ayrıca, sakin kalarak, çocuğunuza hepimizin kendi duygularımızı kontrol etme yeteneğine sahip olduğumuzu ve onları sağlıklı bir şekilde yönetmenin bize bağlı olduğunu öğretmenlisiniz. Ne de olsa, başkalarını hissetme biçimleri için suçlamanın iyi olduğunu düşünerek büyümelerini istemezsiniz.
Tabii ki, hepimiz insanız ve bazen bir konuda yardımcı olamadığımız durumlar olabilir ve karizmayı çizdirebiliriz. Bu olursa ve pişman olduğunuz bir şeyi söylemeye başlarsanız, özür dileyerek başlayın: “Öfkemi kontrolümü kaybettiğim için özür dilerim. Bir dahaki sefere sakinleşmek için daha çok çaba sarfedeceğim. ”
3. “İşimden nefret ediyorum.”
Diyelim ki işte yorucu bir gün geçirdiniz ve eve gidip eşinize dert yandınız. Zararsız görünebilir çünkü doğrudan onlarla konuşmuyordunuz, ama çocukların bu konuşmadan ilgili mesajları aldıklarını unutmayın.
Aslında, yapılan araştırmalar yaşamla ilgili tutumlarımızın, özellikle akademik başarı söz konusu olduğunda, çocuklarımızın başarısını belirlemede büyük bir etkiye sahip olduğunu tespit etmiştir.
Ayrıca, çocuklarınızın yanında işinizden şikayet etmek, onlara bir iş yerinde çalışmanın eğlenceli olmadığını öğretir. Sonuç olarak, yetişkinliğin, uyanma saatlerinin yarısını tam bir sefalet içinde geçirmekle ilgili olduğuna inanmakla büyüyebilirler.
Peki bu durumla nasıl başa çıkarsınız? Kariyer alternatiflerinizin olduğunu ve iş hayatınızı daha iyi hale getirmek için yaptıklarınız hakkında konuşun.
4. “Mağazaya gitmek zorundayım.”
Ne zaman bir şey yapmanız gerektiğini söylüyorsunuz, ki bu herhangi bir ayak işi de olabilir, büyükannesinin evinde akşam yemeğine gitmek de olabilir, aslında yapmak istemediğiniz şeyleri yapmaya zorlandığınızı ima ediyorsunuz.
Bunun yerine, çocuğunuza kendi zamanınızı kontrol edebileceğinizi gösterin: Ne yapacağınıza, ne zaman ve nasıl yapacağınıza karar vermek size bağlıdır.
Başarılı olmak için büyüyen çocuklar yaşamın, yaptıkları seçimlerle ilgili olduğunu anlarlar. “Bugün bakkal alışveriş yapmak istemiyorum ama buzdolabında bir hafta boyunca yiyeceğimizden emin olmak istiyorum” veya “Çok yorgunum fakat büyükannene akşam yemeğine geleceğimize söz verdik” diyerek onlara bu önemli dersi öğretebilirsiniz.
Elbette, yapmak istemedikleri bir şey her zaman olacaktır, zamanı geldiğinde yatmak veya tabağında sebzelerini yemek bunlar kesinlikle yapılması gereken şeyler. Bu durumlarda, neden yapmaları istendiğini açıklamakta fayda var. Çocuklar bir görevin önemini anladıklarında, uymaları daha da kolaylaşır, ihtimali artar.
5. “Her şey yoluna girecek.”
Çocuğunuz spor takımı için başlangıç oyuncusu olarak seçilmezse, onları her şeyin daima iyi olacağına ikna etmek onları gelecek için hazırlamayacaktır.
Onlara her zaman mutlu bir sonun olduğunu söylemek yerine, onlara yaşamın kaçınılmaz eğrisi ile baş edebilecek kadar güçlü olmaları gerektiğini öğretin.
Belki de çocuğunuzun daha fazla antrenmana ihtiyacı vardır. Eğer durum buysa, onları bir kucaklama ile rahatlatın ve “Bugün gerçekten seçilmek istediğinizi biliyorum, ancak daha birçok fırsat olacak” diyerek duygularını onaylayın.
Ardından, pratik yapmaya devam etmeleri ve kendilerini hazır hissettiğinde tekrar denemeleri için teşvik edin. Çocuklarınıza zor zamanlar boyunca koçluk yaparak ve rehberlik ederek, yapamadıkları şeyler için gelecekte daha donanımlı olmalarını sağlayın.
Kaynak: https://www.cnbc.com/2019/11/01/5-phrases-parents-should-never-say-to-their-kids-according-to-a-psychologist.html, Amy Morin
Çeviri: Cüneyt Ali Mert