Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen ve "21. yüzyılda bir eğitim felsefesi oluşturmak ve özel okullar" konulu "1.Eğitim Kongresi" 28-30 Kasım 2014 tarihleri arasında Antalya Kaya Belek Otelde yapıldı.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı yönetici kadroları olarak Türkiye'de eğitimde özel sektör payının yeterli olmadığına inandıklarını, Türkiye'de özel okulculuğun en azından OECD ortalamasının üzerine çıkması için çalıştıklarını söyledi.
Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı yönetici kadroları olarak Türkiye'de eğitimde özel sektör payının yeterince olmadığına inanıyoruz. 1,5 yıl içerisinde sayın Bakanımızla Türkiye'de özel okulculuğun en azından OECD ortalamasının üzerine çıkması için el birliğiyle çalışıyoruz. Hedefimiz 2020'li yıllarda en azından yüzde 15 seviyelerinde olan bir özel okulculuk hedeflediklerini ifade etti.
Gelecek Eğitimde ekibi olarak X üzerinden takipçilerine anlık olarak konuşulanların satır başlarını paylaşmaya çalıştık.
I. Eğitim Kongresi Sonuç Bildirgesi
28-30 Kasım 2014 tarihlerinde Antalya’da “Bireyden İnsana” mottosu ile toplanan 21. Yüzyılda Bir Eğitim Felsefesi Oluşturmak ve Özel Okullar temalı 1. Eğitim Kongresi başarıyla tamamlanmıştır. Eğitimin felsefesi konusunda MEB tarafından bu kapsamda bir kongrenin ilk kez yapılıyor olması geniş bir katılım ve ilginin gösterilmesine yol açmıştır.
3 gün süren kongrede 45 bildiri, 5 çalıştay, 6 çağrılı konuşmacı, 10 panel gerçekleştirilmiştir. Kongrenin ilk gününde açılış konuşmalarını takiben beş ayrı salonda faaliyetler yürütülmüştür. 81 ilimizden Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticileri, akademisyenler, özel okullar dernek temsilcileri, sendika temsilcileri, resmi ve özel okullardan yönetici ve öğretmenler olmak üzere yaklaşık 1500katılımcı iştirak etmiştir.
Eğitimin felsefi boyutu; estetik, ontoloji ve metafizik, medeniyet, etik, epistemoloji, eğitim politikası, özel öğretim kurumları, kültür ve din cephelerinden tartışılmıştır. Bu çerçevede davetli konuşmacılar tarafından yapılan sunumlarda eğitim ve felsefe arasındaki ilişkiyi 21. Yüzyılın ihtiyaçlarına göre yeniden kurmak ve kendi insani, coğrafi, kültürel özelliklerimizi oluşturulacak olan felsefenin temeli kılmak konusunda bir fikir birliği oluşmuştur.
Bunun gerçekleştirilebilmesi için öncelikle nasıl bir insan modelinin toplumsal mutabakat çerçevesinde ele alınması gerektiği masaya yatırılmıştır. 21. Yüzyıla damgasına vurabilecek bir insan modelinin estetik, düşünsel, duygusal ve değer hususiyetlerinin neler olması gerektiği konusunda yoğun tartışmalar gerçekleştirilmiştir. Bu anlamda öncelikle bir medeniyet tasavvurunun tartışılması gerektiği farklı konuşmacılar tarafından vurgulanmıştır. Söz konusu tasavvurun özellikle adalet ve etik üzerinden inşası konusunda değerlendirmeler yapılmıştır. Bu değerlendirmeler yapılırken akıl süzgecinde ve evrensel paradigmalar ışığında hareket edilmesi bir zaruret olarak ifade edilmiştir.
Diğer taraftan özel okulların Türk Eğitim Sistemi içerisinde özellikle okul düzleminde yeni bir felsefi yaklaşım oluşturulması konusunda ne tür katkılarının olabileceği özel okul yöneticileri, dernek başkanları ve eğitimcileri tarafından ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Bu bağlamda dünyadaki eğitim felsefesi yaklaşımlarıyla Türkiye’deki okullarda uygulanan ve uygulanması hedeflenen felsefi yaklaşımların karşılaştırmalı olarak incelenmesi ve konu ile ilgili orta ve uzun vadeli çalışmalar yapılması ihtiyacı ortaya konulmuştur. Özel okulların Türk eğitim sisteminde gerçekleştirilebilecek bu tür bir felsefi açılıma öncülük edebilmeleri için, başlangıçta pilot projeler ile mevcut okulların dışında farklı okul modelleri geliştirebilmelerine izin verilmesinin hayati önem taşıdığı ekseriyetle kabul görmüştür.
Sunulan 45 bildiride; Eğitim felsefenin derslere yansıması ile ilgili yapılan araştırmalar üzerinden değerlendirmeler yapılmış, nasıl bir insan modeli istendiği tartışılmıştır. Bildiriler; eğitime felsefi antropolojik bakış, eğitim felsefesinin derslere yansıması, eğitim felsefesine tarihsel perspektiften bir bakış, eğitim felsefeleri bağlamında özel öğretim kurumları, eğitim felsefesinin ontolojik boyutları, eğitim felsefesi temelinde Türk eğitim sistemi, geçmişten günümüze eğitim felsefesi yansımaları, eğitim politikalarının özel öğretim kurumlarına yansıması, eğitimin taşıyıcısı olarak kültür, bilgi çağında eğitim felsefesi, eğitim felsefesinin bir problem alanı olarak din, eğitimde değer ve yeni yaklaşımlar, eğitim felsefesinin ideolojik temelleri, kuramdan uygulamaya eğitim felsefesi, eğitim felsefesinden medeniyete başlıkları altında sunulmuştur.
Eğitim felsefesinin uygulama örneklerine hangi boyutlarda yansıdığı ile ilgili olarak katılımcıların da katkılarıyla 5 çalıştay gerçekleştirilmiştir. Çalıştayların ortak noktası ise birlikte düşünme, diyalog kültürü, karşıt fikirlerin birbiriyle etkileşimini destekleyen becerileri desteklemeleridir.
Ayrıca yeni yüzyılda yerel ve evrensel olmak arasında eğitim felsefesinin durumunun tartışıldığı bir yuvarlak masa toplantısı düzenlenmiştir.
Sonuç olarak, 21. Yüzyılda Bir Eğitim Felsefesi Oluşturmak ve Özel Okullar temalı 1. Eğitim Kongresi’nde temelde “bir eğitim felsefemiz var mı?” sorusuna cevap aranmıştır. Milli Eğitim Bakanlığının böyle bir soruyu ilgili paydaşlar ile birlikte cevaplama gayreti büyük bir kabul görmüştür. Yeni yüz yıl için tasarlanacak eğitim felsefesinin medeniyet tasavvuruna dayalı, geleneği hesaba katan ve onu zenginleştiren, üzerinde yaşadığımız toprakların mayasıyla yoğrulmuş olması gerektiği vurgulanmıştır. Bu vurgunun “biz”e ait olanın insanlık medeniyetine katkısı bağlamında ele alınması gerekliliğine hassasiyetle değinilmiştir. Katkılar sadece eleştiri düzeyinde kalmamış, eğitim felsefesinin oluşturulması yönünde öneriler de sunulmuştur. Bu anlamda bütün paydaşların eğitim felsefesi oluşturmada göreve, katkıya ve sorumluluğa açık oluşu önemli bir gelişme olarak görülebilir.
Bir yorum yazın
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir. Gerekli özen gösterilmeden yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.