23 Ekim 2018 günü Türk eğitim sisteminin önemli kilometre taşlarından birisi olacak gibi duruyor. Günlerdir eğitim dünyasının tüm fertleri bu önemli revizyonun içeriğini merakla beklemekte. Haliyle beklenti de çok yükselmiş durumda. Bu beklentinin en büyük sebeplerini saymakla bitiremeyiz lakin eğitimde kangren olarak görünün satır başlarını sizlerle paylaşalım istedik.

Öğretmen Beklentileri

Öğretmenler milli eğitimin en önemli neferleri ama en dertli kesim de belki de öğretmenlerden oluşuyor. Atama derdi en büyük dert belki de lakin bu açıklamadan daha çok eğitim içerikli bir beklenti olduğu için müfredat içeriği, ders saatleri ve süreleri çözülmesi gereken meselelerin başında geliyor.

Öğretmenin elini kolunu bağlayan bir diğer mesele de sınavlar. Eğitim içeriklerinin, ders süreçlerinin daha kaliteli ve faydaya yönelik olabilmesi ve öğrenciyi hayata hazırlayan uygulamaların gerçekleştirilebilmesi için öğrenciyi "yarış atı" formatından çıkararak kaliteli eğitim anlayışının hakim olduğu süreçlerle eğitimin yürütülmesi gerekmektedir. Bunun için de sürekli panik halinde öğrenciyi bir sınavdan diğer sınava hazırlayan düzeneğin rahatlatılması çözüm olarak karşımıza çıkıyor.

Gene atama gibi doğrudan eğitimin bir konusu olmasa da eğitim kalitesini belirlemede önemli etkenlerden biri olan öğretmen maaşları ile ilgili de bir düzenleme beklentisi yok değil. Öğretmenlik mesleğinin örnek alıp her konferansta ballandıra ballandıra anlattığımız yabancı eğitim sistemlerindeki mesleki kıymetin Türk eğitim sisteminde de uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir.

Veli Beklentileri

Eğitim süreçlerinin destekçisi ve takipçisi olan velilerin aslına bakarsanız tek talebi çocuğunun iyi bir eğitim alması. Peki ne demek iyi eğitim? Öğrencinin potansiyelini keşfeden, onu doğru iş koluna yönlendiren, bunun yanı sıra sosyal ve ahlaki gelişimi de mümkün kılan bir eğitim. Bu beklenti yeni vizyondan önce de vardı, sonrasında da var olmaya devam edecek.

Ödevlerin çok oluşu, eğitim maliyetlerinin sürekli yükselen bir trendle aileleri zorlaması diğer veli dertleri olarak sayılabilir. Her veli dillendirmese de yaz tatilinin eğitimi çok uzun bölen bir ara olarak hem öğrenciyi hem de veliyi yıpratması da bir başka mesele. O süre zarfında öğrenci okuldan aldıklarını unutmaya başlıyor, veli yazın öğrenciyi oyalayacak gerekli ortamları bulmakta zorlanıyor. Sonuç olarak iki tarafta birşeyler kaybediyor. Tatilin gün sayısı değil belki ama tek parçada kullanılıyor olması bu meselenin kökünü oluşturuyor. Belirli dönemlerde öğrenciyi dinlendirmek avrupa modellerinden de anlaşılacağı gibi daha verimli görünüyor.

Öğrenci Beklentileri

Öğrencilerin kaçı bu vizyondan haberdar ve bir beklenti içine girmiş durumda bilmiyoruz ama biz öğrenciler adına onların muhtemel beklentilerini de dillendirmeye çalıştık.

Öğrencilerin eğitim sisteminde en dertlendikleri konu sanırım hayatlarının en güzel ve eğlenceli geçmesi gereken dönemlerini onlar için sıkıcı bir o kadar da yorucu olan dersler ve ödevlerle boğuşarak geçiriyor olmaları. Öğretmen beklentileri kısmında yazdığımız ders içeriklerinin faydaya yönelik uygulamarla değiştirilmesi aslında öğrencilerin bu dertlerinin de ortadan kalmasını sağlayacaktır.

Öğrencilerle bir dizi anket yapsak belki de en çok talep ders notlarına gelir. Bu da çözülmesi gereken bir diğer mesele. Öğrenci not tehdidi yaşamadan birşeyler öğrenmeye alışmalı ki gerçek bir öğrenme olsun. Şimdiki yöntemde not almak için öğrenen öğrenci grubu ne yazıkki çoğunlukta ve öğrenilen herşey okul sınavları veya diğer lise-üniversite giriş sınavları geçtikten sonra unutulmak üzere öğreniliyor. Halbuki her öğrenilen bir sonraki sınıf ve okul türünün temelini oluşturmalı ve öğrenci buna ihtiyaç hissetmeli.

Aynı ankette çıkacak bir diğer sonuç ta tatillerin çok olması olacaktır muhtemelen. Aslında veli beklentisinde dile getirdiğimiz tatillerin mantıklı olarak seneye dağıtılması öğrencilerin bu ihtiyacını da karşılayacaktır. Çünkü öğrenci sene içerisinde ara ara uzun tatillerle karşı karşıya gelecek ve kendini dinlendirme fırsatı bulacaktır.