Sınıfınızdaki karmaşıklık sınıfın dağınık görünmesine mi sebep oluyor?

Hepimiz sınıf dekorasyonunun iki ucunu gördük. Yelpazenin bir ucunda Pinterest Öğretmeni var. Duvarların her noktası gösterişli tasarımlarla ve grafiklerle dolu. Burada gösterilen öğrenci çalışmaları, oradaki referans posterleri ve baktığınız her yerde rengarenk bir gökkuşağı. Flip tarafında ise minimalist öğretmen var. Belki köşede bir poster, belki bir yerde bir veri duvarı, ama sınıfları duvarlarında çoğunlukla beyazın çorak iklimi hakim. Peki öğrencilerin öğrenmesi için hangi ortam daha iyidir? Yıllarca görsel açıdan zengin bir ortam sağlamamız gerektiği söylendi, ancak yeni bir düşünce, okuldaki dekoratif zenginliğin daha azının aslında daha fazla öğrenmeye yardımcı olabileceğini söylüyor.

Geçen yıl, Deneysel Çocuk Psikolojisi Dergisi'nde, bir grup öğrenciye tamamlanması için iki bilişsel görev veren bir çalışma yayınlandı. Bu iki göreve tabii olan öğrencilerin bir grubu biri son derece süslü bir sınıfta diğer grubu ise çıplak yalın bir sınıfta. Genel olarak, öğrenciler, öğretmenlerin yıllardır söylediklerinin aksine uçtan uca boş olan duvarların olduğu ortam onların daha iyi öğrenmelerini sağladı. Çalışma, çok fazla görsel uyarıcının bir çocuğun beynini aşırı yükleyebileceği ve öğrenmelerine engel olabileceği sonucuna vardı.

Genel olarak, bu çalışmalardan elde edilen sonuçlar, çocukların çevreye yerleştirildiğinde görsel dikkat dağıtıcıları görmezden gelmekte zorlanabileceğini göstermektedir. Çalışmanın Yazarları Pedro Rodrigues ve Josefa Pandeirada

Bu, son zamanlarda yapılan diğer çalışmaların sonuçlandırdığı mesajla aynı. Michael Hubenthal ve Thomas O'Brien'un bir raporu aşırı süslemenin etkilerine baktı ve bir çocuğun beyninin sadece bir seferde çok fazla şeye maruz kalabileceğini söyledi, bu yüzden bilgi ile duvarları kalabalıklaştırmak öğrencilerin her şeyi sıralamasını zorlaştırabilir.

Bu çalışmalar, kendilerini “dekorasyona meydan okuyan” düşüncesine sahip minimalist öğretmenler ve eğitimciler için büyük bir rahatlama sebebidir. Bazı öğretmenler görsel olarak eğlenceli bir sınıf oluşturmak için saatler harcarken, diğerleri daha düşük anahtar bir yaklaşımı tercih ediyor. Bu yeni araştırma, boş duvarları seven eğitimciler lehineymiş gibi görünüyor, ancak hikayede daha fazlası var.

Çok fazla dekorasyon bir çocuğun duyularını bombalayabilirken, duvarlarınızda hiçbir şey olmaması da tam olarak yardımcı olmaz. Salford Üniversitesi, 2015 yılında, ne kadar dekore ettiğinizle değil, neyle süslediğinizle ilgili bir mesele olduğunu söyleyen bir çalışma yayınladı. Çalışmada ilgi çekici öğelerin doğru miktarda kullanımı ile bir “akıllı sınıf” oluşturarak öğrencilerin ruh hali ve test puanlarını iyileştirmede uzun bir yol katedilebilir.

Araştırma, öğretmenlerin bir çocuğun okuma, yazma ve matematikteki performansında gerçek bir fark oluşturmak için sınıflarını değiştirmelerinin birçok basit, hızlı ve uygun maliyetli yolunu belirlemektedir. Okul veya yerel otorite adına büyük yatırımlardan (tam tersi) derslerin nasıl kullanılacağına ilişkin basit seçimler ve okullar inşa edilirken kanıta dayalı kararlar hakkında konuşmuyoruz.

Salford Baş Araştırmacı Profesör Peter Barrett Üniversitesi

Öyleyse, öğretmenler öğrencilerimize başarılı olmaları için en iyi şansı vermek için ne yapmalıdır? Çoğu araştırmacı akılda tutulması gereken birkaç ipucu olduğunu kabul ediyor:

Duvarlara bir şey koyacaksanız, anlamlı hale getirin.

Sadece süslemek için süslemeyin. Posterlerde öğrencileriniz için ilginç veya önemli bilgiler olmalıdır. Veri duvarları, öğrencilere sahiplik kazandırmak için sınıfa anlam taşımalıdır.

Çocukları dahil edin.

Bunu çocuklar için yapıyorsun, değil mi? Sonra onları sürece dahil edin. Odanızın her santimetre karesi ürettiğiniz şeylerle kaplıysa, bir sınıftan çok bir müze gibi hissedeceksiniz. Kendinize çocuklarınızın neler yaptığını göstermek için biraz yer verin ve onları sürecin bir parçası haline getirin.

Süslemelerinizin sınıfınızdaki öğrencilerle eşleştiğinden emin olun.

Parlak renkler, alfabe ve sayı çizgileri ilkokul sınıfında çok işe yarayabilir, ancak lisede aynı etkiyi oluşturmaz. Üst düzey bilim terminolojisi veya matematiksel formülleri olan posterler ortaokul öğrencileri için yararlı olabilir, ancak 3. sınıf öğrencisinin kafasını karıştırabilir.

Telefonu kapatmak ne kadar önemliyse, konuşmak da o kadar önemlidir.

Asla kullanılmayan veya hakkında konuşulmayan süslü posterler veya çizelgeler bir süre sonra beyaz gürültü haline gelir. Öğrenciler bunu görebilir, ancak aslında baktıkları hiçbir şeyi işlemezler. Bu yüzden sayarken sayı satırını kullanın ve yıl geçtikçe kelime duvarınıza ekleyin. Öğrencileriniz için hangi bilgilere sahip olduğunuzu gösterin; bu bilgileri alma olasılıkları daha yüksektir.

Kaynak: www.boredteachers.com, David Rode, New Study Shows Too Many Classroom Decorations Can Overload a Child’s Brain and Get in the Way of Learning

Çeviri: Cüneyt Ali Mert