Bir öğretmeni “iyi öğretmen” yapan nedir? Öğretme konusundaki yeteneği mi? Kişisel tarihimizi hızlıca gözden geçirdiğimizde bunun böyle olmadığını hemen fark ederiz. İyi öğretmenler, verdikleri dersin dışında, gönlümüzde bir yerlere dokunmuş olanlardır. Kafamızda yeni kapılar açan, hayat algımıza yön verebilenlerdir. Evet, Mahmut Hoca-vari bir giriş oldu ve şimdi anlatacağımız hikayeyi okuyunca ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız.
Stephen Ritz, Bronx‘ta yaşayan bir öğretmen. Bir süre önce çocuklarından birini kaybeden Ritz, bu ağır kaybı umutsuzluğun değil, yepyeni bir dönemin başlangıcı olarak gördü. Enerjisinin çoğunu çevrede yaşayan yardıma muhtaç çocuklara yardım etmek için kullanmaya başladı.
Ritz’in çalıştığı yer, öğrencilerinin yalnızca %17’sinin mezun olabildiği bir okuldu. Başarı yüzdesinin bu denli düşük oluşunda bölgenin özellikle yiyecek açısından fakir oluşu etkiliydi. Çünkü Bronx pek çok kişi tarafından “gıda çölü” olarak nitelendirilen bir bölge. Yani burada yaşayanların çoğu taze ve sağlıklı yiyeceğe ulaşamıyor ve genellikle fast food‘la besleniyor.
Kötü ve yetersiz beslenme Ritz’in öğrencilerinde yalnızca fiziksel değil psikolojik problemlere de sebep oluyordu. Öğrencilerin bir kısmının barınacak bir yeri dahi yoktu. En temel ihtiyaçlara dair sürekli kaygı halinde olmak özellikle bir çocuk için hayli zor bir durum olsa gerek. Sonuç olarak okuldaki öğrencilerin %70’i öğrenme zorluğu çekiyordu.
Derken, bir gün Ritz’e hediye olarak bir kutu nergis soğanı geldi ve o da bunları sınıfta yetiştirmeye karar verdi. Çocuklar bulup karıştırmasın diye de saksıyı radyatörün arkasına sakladı. Günler geçti, nergis büyüyüp çiçek açtı. Sınıfta açan çiçekleri fark eden çocuklar bu olaya Ritz’in beklemediği kadar çok ilgi gösterdiler. Öğrencilerinin bitki yetiştirmeye olan ilgisini fark eden Ritz “Çocuklar burada, okulda, kendi besinlerini yetiştirse nasıl olur?” diye düşündü. Green Bronx Machine adlı yardım fonu işte böyle ortaya çıktı.
Şimdi Green Bronx Machine programı kapsamında, çocuklar ve gençler sağlıklı beslenme, kendi sebzelerini yetiştirme, hatta kendi ailelerini de bu konuda bilgilendirebilme üzerine eğitim görüyor. Okul programı da bu konular etrafında yeniden düzenlenmiş halde. Uygulama kısa sürede Bronx’un dışına çıkarak New York’un başka bölgelerine ve hatta Amerika’nın başka şehirlerine yayıldı. Birçok okulda Green Bronx Machine fonu kapsamında bahçeler, seralar kuruldu.
Peki program Ritz’in öğrencilerini nasıl değiştirdi dersiniz? Sağlıklı beslenme çocukların konulara daha iyi odaklanmasını, notlarının yükselmesini sağladı. Ritz’in tüm öğrencileri sınavlardan geçer not almaya başladı. Derslere katılım ise %40’tan, %93’e yükseldi.
İdealist bir öğretmen olabilmek artık modası geçmiş romantik bir çaba mı? Stephen Ritz bunun böyle olmadığını gösteren harika bir örnek.
Kaynak: http://www.nolm.us/okulda-bitki-yetistirmeyi-ogrenmek-cocuklari-nasil-degistirdi
Bir yorum yazın
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir. Gerekli özen gösterilmeden yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.