-
Geleceğin eğitimde yön bulacağı bu çağda, geleceğin eğitimine katkı sağlamak için kurulmuş bir dernek olan GED eğitim için yapılan her çalışmada bulunmak ve katkı sağlamak üzere faaliyetlerine devam etmektedir.
Eğitim. Yenilik. Gelecek.
Birkaç yıl önce tamamen eğitimi bıktım.
2004-2010 yılları arasında iki sınıfı altı yılda geçtim. Bundan sonra hemen bir iş kurdum. İlk iki yıl boyunca girişimci olarak da çok şey öğrendim.
Ama bir süre sonra, düşündüm: Kim eğitim ihtiyacı var? Sadece bir iş kurmak ya da bir iş bulmak ve biraz para kazanmak içinse eğitim sadece zaman ve para kaybıdır.
Kitap okumayı, konferanslara gitmeyi ve daha iyi bir girişimci, pazarlamacı vb. olmam için bana yardımcı olan başka bir eğitim almayı bıraktım.
Bu akıllıca bir hareket değildi. Bu karardan neredeyse iki yıl sonra, istediğim büyümeyi hayatımın hiç bir evresinde görmedim; ne kişisel, ne ruhsal, ne zihinsel, ne de finansal olarak.
Daha fazla öğrenirken, daha fazla kazanmaya, daha fazlasını yapmaya ve daha fazlasını elde etmeye başladım. Ve artık öğrenmeyi bıraktığım zamanlarda; tam tersi olmuştu.
Görüyorsun, eğitim, öğrenim, bilgi hepsi geçici şeyler. Kullanmadığın ve geliştirmediğin müddetçe, bilginizi kaybedersiniz. Çok basit bir ifadeyle, unutursun.
Henüz hayatımın baharında sayılırım ve bu yüzden şunu iyi anladım, eğitim bir köşeye yığıp biriktirebileceğiniz bir şey değildir, sonsuza dek kafanızda kalacaktır.
Eğitim, hava, su, egzersiz gibi hayatın bir parçası aslında ve sürekli bir kaynağa ihtiyacın var.
Ayrıca yılda bir kez nefes almıyorsun, değil mi? Neden yılda sadece bir kitap okuyorsun? Mantıklı değil. Hayatta kalmak için eğitim çok önemlidir.
Nedeni Benjamin Franklin’in dediği gibi sadece kişisel gelişim değil:
“Bir adam çantasını kafasına boşaltırsa, kimse onu ondan alamaz. Bilgi birikimine yatırım her zaman en iyi faiz öder.”
Eğitim kendinize yatırımdır. Size yatırım yapacağınız herhangi bir şeyden daha fazla temettü ödeyebilecek biri.
İşte size neden böyle düşündüğümün 4 sebebi.
Giderek daha karmaşık bir dünyada yaşıyoruz. Ve işler ters gittiğinde büyük sonuçları oluyor.
Ne kadar akıllı ya da yetenekli olduğunuzun bir önemi yok, önemli olan, sizin için elzem olanlara ne kadar iyi odaklanabileceğiniz.
Zayıf bir anda kolayca işten atılabilir veya işinizi kaybedebilirsiniz. Bir hata anarşiyi tetikleyebilir.
En iyi kararları nasıl alırsın?
Kararlarınızın kalitesi, hayatınızın ve kariyerinizin sonucunu şekillendirecektir. Bunu asla küçümseme.
Bir karar her şeyi değiştirebilir. Doğru kararı verdiğinizi nereden biliyorsunuz?
Eğitime döndüğümden beri, İsviçredeyim. Asla takım seçmem, asla yanıldığımı söylemekten korkmuyorum ve sadece doğruya bakıyorum.
Size kişisel deneyimlerinden anlatabilirim; Bu çok özgürleştirici.
Eğitim zihninizi açar ve daha da önemlisi, fırsatlarınızı arttırır. Kapalı fikirli ve bildiklerine sadık insanlar asla değişmeyecekler. Değişim, yaşamın ileri itici gücüdür.
Kendinizi eğiterek, daha önce hiç düşünmediğiniz şeyleri düşünebilirsiniz ve hiç duymadığınız fikirlerle muhattap olabilirsiniz.
Bu şeyleri bir araya getirin ve size bir ömür boyu yetecek fikir ve fırsata sahip olun.
Not alma uygulamasında makaleler için 143 fikir yazdım. Çoğu bir özet aslında. Ayrıca düzinelerce iş fikrim var. Bahse girerim orada 1, 2 veya belki de 3 iyi fikir vardır.
“Yeni fikirleri nereden edinirsiniz?” sorusuna cevabım yeni şeyler öğrendiğimde yeni fikirler kendilinden ortaya çıkar diye bir cevap verebilirim. Tuvalete ya da başka bir şeye gitme gibi değil. Onu zorlamak zorunda değilsin. Sadece doğal olarak geliyor.
Evet, her gün yeni şeyler öğrenmelisin. “Kahretsin, bu zor.” Evet biliyorum.
“Öğrendiğim her şeyi, kitaplardan öğrendim.”
– Abraham Lincoln
Genellikle iki tip iş başvurusu vardır.
1 numara sadece personelinize bir ek. 2 numara, ihtiyacın olan biri. Hangisini işe alırdın?
İki tür girişimci var.
Girişimci 1 meta üretir. Diğer girişimci, kaçırılamayan ürünler / hizmetler meydana getirir.
2 numaralı girişimci olmak nasıl bir şey? Tahmin edebiliyorsun değil mi?. İnsanların malınıza ya da hizmetinize bağlı olmasını istiyorsan bi o kadar iyi olmalısın.
Peki nasıl? Aynen tahmin ettiğiniz gibi: Öğren, pratik yap, harika ol.
Hayatta kazandığın her şeyi kaybedebilirsin. Paranı, işini, müşterilerini, itibarını, evini, arabanı ve hatta sevdiğin insanları bile.
Asla kaybetmeyeceğin tek şey mi? Evet evet o: Bilgi (buna yatırım yapmaya devam ederseniz).
Bu yüzden, bana uygun olan tüm kitapları ve kursları satın alıyorum. Bu yüzden boş zamanlarımın çoğunu yeni şeyler öğrenmek, yeni yerlere gitmek ve ilginç insanlarla tanışmak için harcıyorum.
Sonuç olarak, eğitimime çok fazla zaman ve para yatırıyor olmamın gerçek sebebi, hayatta kalma stratejisidir.
İnsanlar belirsizlikten nefret ederler, ben de. Ve eğitim sizin güvenlik ağınızdır (‘eğitim’ ve ‘dereceler’ karıştırmayın. Bu önemli bir eğitimdir, derece değil).
Kolay değil. Aslında, öğrenme, eğitim, derece alma, ustalık becerileri, hayattaki en zor şeylerden biridir.
Ve işte bu yüzden çoğu insan bunu yapmıyor.
Geçtiğimiz on yılların bilgi devrimini yapanlara çok teşekkür ediyorum, artık daha fazla bilgi edinmek için dünyadaki tüm fırsatlara sahipiz.
Bana göre, her gün kendi eğitiminize yatırım yapmıyorsanız bu bir çılgınlıktır. Öğrenmeyi, hayattaki her şeyin üstünde ve ön planda tutarım. Sadece bir şey yapmaya çalışmıyorum.
“Biraz param olduğunda kitap alırım; eğer artan bir şeyler olursa, yiyecek ve kıyafet alırım. ”- Erasmus
Aslında eğitimi gıda, ilişkiler, sağlık, kıyafetler ve diğer yaşam ihtiyaçlarından önce tutuyorum. Neden biliyor musun? Yapmazsam, diğer ihtiyaçların bir hususiyeti ve önemi kalmıyor.
Ve bu çok basit. Amacım günde sadece 30 dakika okumak / öğrenmek / uygulamak.
Bunu sormak ayıp olmaz değil mi? Çünkü eğitiminize harcayacak 30 dakikanız yoksa; Ne tür bir hayatın var?
Eğitim önemlidir; önemini bilgiye sahip olduğumuz için biliyoruz. Bunu her gün yapmak zorundayız. Bu yüzden öğrenmeyi sev.
Herkes başlayabilir fakat çok bir kesim bu konu ısrarcı oluyor.
Gördüğüm söyleyeyim; sadece iki seçenek var. Öğrenirsin ya da ölürsün.
En güzelini Abraham Maslow söylemiş:
“Ya büyümeye doğru ilerleyeceksin, ya da güvenli sınırlarına geri adım atmış olacaksın.”
Bu yazıyı okuyunca aklım bitti. Sen hangisini seçiyorsun?
Kaynak: Medium.com, https://medium.com/darius-foroux/always-invest-in-your-education-8d36273e7ec1
Orjinal metin için tıklayınız.
İnsanlara ekmek yapmayı öğreterek 2015 yılında 30.000 $ kazanmış olan biri var, biliyor musunuz? Online videolarla insanlara ekmek yapmayı öğretiyor ve para kazanıyor bu kişi. Anlatacağım, ama önce biraz hikaye anlatacağım.
Yaklaşık 2 yıl önce Bodrum’a taşınma hikayemi Medium’da yazdım ve bugüne kadar 200 binden fazla kişi okudu bu hikayeyi. Hatta bu hikaye sayesinde TEDxBursa’da konuşma yaptım, konuşmamı 50 binden fazla kişi izledi YouTube’da.
Bana 2 yılda gelen e-postaları görmeniz gerekiyor. “Fatih, biz de İstanbul’dan ayrılmak istiyoruz, ne önerirsin?” tarzında sorular bunlar. Birkaç kişiyi de ikna ettim hatta ve arkadaş olduk bu sayede.
Bodrum’a taşınmanın bana kazandırdığı en büyük şey yaşama olan bakış açımın değişmesi ve en önemlisi çalışma hayatına olan bakış açımın değişmesi oldu. Zamanımı etkin bir şekilde kullanmak, bana çok akılcı iş hamleleri yaptırdı. Onların en önemlisi ise online eğitim oldu. Size biraz bundan bahsetmek istiyorum.
Hepimiz çalıştığımız yerlerde yeteneklerimizi kullanıyoruz, analitik zekamızı iş geliştirme ve problem çözme için kullanıyoruz, kas gücümüzü iş bitirmek için kullanıyoruz ve her gün kendimizi biraz daha geliştiriyoruz. Kendimizi ve işimizi geliştirmek için kitap okuyoruz, sosyalleşiyoruz ve hep bir adım öteye gidiyoruz. Çünkü insanız ve yerimizde duramıyoruz. Hareket hastalığına kapılmış gibiyiz.
Günün sonunda bu çalışma temposuna baktığımızda kendimizi geliştiriyor olabiliriz ancak maddi olarak aynı faydayı göremiyoruz. Maaşımıza yılda sadece 1 defa zam geliyor ve çoğunlukla o da bizi tatmin etmiyor.
Ben en son 2009’da maaşlı çalışan biri olarak o zaman da aynı hislerdeydim; sonra işveren tarafına geçtim ve bunu orada da gördüm. Konusunun uzmanı olan insanlara her ne kadar piyasa standardının üzerinde maaş vermiş olsam da, yine de daha fazlasına ihtiyaçları olduğunu düşündüm hep.
Bodrum’a taşındıktan sonra tabi işlerimi uzaktan yapmaya alışana kadar birkaç ay geçti. Buradaki hayatımızı yoluna koymaya çalıştık ve en nihayetinde yavaş yavaş sistemli bir hayata tekrar geçtik. Bu esnada ben de işlerimi çok stilize ettim ve aynı zamanda müşterilerimi de.
Ancak yine de bir eksiklik vardı, çalışmaya ayırdığım zamanın bana yeterince kazandırmadığını düşünmeye başladım. Yeni projelere yöneldim. Mesela Kitap Kulübü. Tamamen operasyon işi. Hata yaptığımı fark ettiğimde hem hayatımdan 10 ay kaybettim hem de para kaybettim.
Bir defa daha düşünmeye başladım. Nasıl daha akıllıca para kazanabilirdim? Çözümü online eğitimde buldum. Bu çözüme beni ulaştıran en önemli kişi Ekim Nazım Kaya oldu, zaten bu hikayeyi herkes biliyor artık. Blockchain ve Kripto-Para Eğitim programını açtım. Bu bir online eğitim programıydı ve beklediğimden çok daha fazla ilgi gördü. Online eğitim pazarında büyük bir fırsat olduğunu gösterdi bana.
Bu eğitim sadece para kazandırmadı, aynı zamanda başka ikincil ve üçüncül getirileri de oldu. 2012’den beridir konuşmacılık yapıyordum, konuşma konularıma Blockchain de eklendi ve geçtiğimiz sezon toplamda 40’dan fazla kurumda Blockchain eğitimi/konuşması yaptım. Çünkü konunun uzmanlarından bir tanesi haline gelmiştim sadece birkaç ayda ve eğitim programı sayesinde.
Akabinde de Türkiye’de bir online eğitim seferberliği yaratmak için yola çıktım ve “Kazandıran Online Eğitim Programları Tasarlayın” başlıklı bir eğitim programı daha açtım. Muazzam bir ilgi! Bayıldım! Tam anlamıyla bir içerik üreticisine dönüştüğümü gördüm bu sayede.
2012’den yılında sosyalmedya.co markası altında Bilgi Üniversitesi’nde açtığımız “Sosyal Medya Uzmanlığı Sertifika Programı” ile başlayan eğitim organizasyonu işini bir başka seviyeye çıkardım online eğitimler sayesinde ve büyük bir potansiyel yakaladım.
O yüzden size online eğitimdeki fırsatlardan biraz bahsetmek istiyorum. Sizi ikna etmek istiyorum. Neden online eğitim programı tasarlamak, en iyi pasif gelir kaynağı? Bu sorunun cevabını verelim.
Eğer bir yeteneğiniz veya belli bir konuda hakkında başkalarına göre daha fazla bilgi ve deneyiminiz varsa, siz de çok hızlı bir şekilde online eğitim programı açabilirsiniz. Marangozluk, fotoğrafçılık, grafik tasarım, bilgisayar programcılığı, adını siz koyun. Ekmek yapımı, yoga, çizim… Guru ya da aşırı uzman olmanıza gerek yok. Her bilginin bir alıcısı var internette ve bu alıcıların sayısı her geçen gün biraz daha artıyor.
Yazının en başında bahsettim ya, Teresa Greenway isimli hamur işleri şefi, insanlara ekmek yapmayı öğreterek 2015 yılında 30.000 $’dan fazla para kazandı. Röportajını okuyun mutlaka.
Online eğitim programınızı açtığınızda direkt olarak bu eğitimi satın alacak insanlar var. Eğitim içeriğini hazırlayın, videolarınızı çekin ve hangi eğitim platformlarını seçeceğinize karar verin. Bir daha dönüp bakmasanız bile (ki sürekli içerik ekleyeceksiniz programa) eğitiminizin 7/24 sattığını göreceksiniz. Siz tatildeyken bile eğitiminiz satıyor olacak.
Türkiye’de konusunda uzman birinin ortalama maaşı diyelim ki 4.000 TL olsun (birçok insanın değil, ancak biz yine de yüksek söyleyelim). Diyelim ki bir online eğitim programı açtınız ve bu eğitimin fiyatını 80 TL olarak belirlediniz. Her ay sadece 50 tane eğitim satarak maaşınızı çıkarabilirsiniz. 50’den fazlası ise bonus!
Diyelim ki ilk online eğitiminizin üzerine 6 ay boyunca eğildiniz ve eğitime yeni içerikler ve videolar eklediniz. 6 ay sonra ikinci bir eğitim programı daha açtınız. Aynı anda iki eğitim birden sattığınızı düşünün. Gelirinizin daha da yükseldiğini düşünün.
Buradan bir defa tadınızı aldığınızda, sürekli olarak kendinizi daha da geliştirmek isteyeceksiniz ve öğretecek yeni konular arayacaksınız. Dünyadaki tüm başarılı eğitmenler aynı şeyi yapıyor. Biraz araştırdığınızda görebilirsiniz.
10 kişiye eğitim satmakla 1.000 kişiye eğitim satmak arasında hiçbir fark yoktur. Çoğunlukla öğrenciler eğitimin parasını öder ve eğitim içeriğini tüketir. Öğrencilerden zaman zaman sorular gelir e-posta ile ve siz de cevaplarsınız. Yeni öğrencilere sattığınız eğitimin bir kısmını aslında hali hazırdaki öğrencileriniz satar. Eğer ortaya mükemmel bir içerik koymayı başarırsanız, bu sayede çok daha hızlı yüksek satış rakamlarına ulaşırsınız.
Diyelim ki ekmek yapımı ile ilgili bir workshop düzenliyorsunuz. Mutfağınıza en fazla 10–20 kişi sokabilirsiniz. Online eğitimde bu sorunlar yoktur, platform sınırlamaları yoktur çünkü. Bu yüzden online eğitimler çok iyi bir pasif gelir kaynağıdır.
2022 yılında online eğitim ve online eğitim ile ilgili teknolojilerin toplamda 250 milyar $’lık bir büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Endüstrinin trendi 2013 yılından beri hep yukarıya gidiyor, hiç düşmedi. Üstelik ‘emerging market’ dediğimiz Türkiye gibi yükselen pazarlarda fırsat penceresi sonuna kadar açık. Çünkü henüz hiç kimse bu endüstrinin büyüklüğünü yeterince bilmiyor.
Türkiye’de Udemy’nin gayriresmi açıklamalarına göre 400 binden fazla öğrenci var. Udemy’nin dünyadaki öğrenci sayısı ise 2015 yılında 9 milyon civarındaydı, şu anda ise çok daha büyük. Elimizdeki veri 2015’in Temmuz ayı verisi olsa da çok büyük bir gösterge. Udemy’deki en iyi 5 eğitmen, sadece 2015 Temmuz’unda toplamda 13.4 milyon $’lık satışlara ulaştı.
Türkiye’de bu pazarın büyümesi çok daha hızlı olacak, çünkü Udemy’nin artık Türkiye’ye özel bir yönetici ekibi var, Khan Academy’nin var ve Turkcell Akademi ile başlayan süreçte yeni platformlar da geliyor.
Türkiye’de özellikle uzmanlık eğitimine ihtiyacı olan yüzbinlerce insan var. Büyüklüğü siz düşünün.
Udemy, Skillshare gibi online eğitim araması platformları sayesinde eğitimlerinize müşteri bulmak çok kolay. Bu sitelerin arama motorlarının gücü, hem Google’da hem de site içinde eğitimlerinizi rahatlıkla öne çıkarmanızı sağlıyor.
Üstelik Türkiye’ye özel bir durum olarak, Udemy Türkçe eğitim içeriklerini üst sıralarda gösteriyor. Rekabetin nispeten çok az olduğu bu zamanlarda, bahsettiğim platformlarda eğitim satmak çok kolaylaşıyor.
Teachable ve Thinkific gibi platformlar ise Udemy’den bir adım daha fazlasını öneriyor. Kendi domain’inizle, kendi web sitenizde, tamamen sizin markanız ve kurumsallığınız ile eğitim satmanıza olanak sağlıyor.
Dedim ya, online eğitim programları benim çalışma hayatına olan bakış açımı değiştirdi ve çok daha akıllıca para kazanmamı sağladı. Ancak sadece bunu yapmadı. Zaten 2012 yılından beridir konuşmacılık yapıyorum ve 300’den fazla etkinlikte konuştum. Online eğitimler benim çok daha fazla insana dokunmamı sağladı ve çok fazla fayda yapmamı sağladı.
Eğitimlerimi satın alıp bana teşekkür eden insanların sayısı çok fazla ve bu beni ayrıca mutlu ediyor. Umarım daha fazla insana aynı şekilde dokunabilirim dedim her gün.
Eğer siz de kazandıran online eğitim programları yapmak istiyorsanız mutlaka onlineegitim.io adresine bir inceleyin. Sorularınız varsa bana fatih@onlineegitim.io e-posta adresimden ulaşabilirsiniz.
Kaynak: Medium.com, Fatih Güner
https://medium.com/@fatihguner/sizi-online-e%C4%9Fitim-vermeye-ikna-edecek-5-net-madde-f77ae39bd735
Fatih bir projeden öte, süreklilik arzeden bir girişimdir ve Türkiye’de eğitimde teknoloji kullanımı konusunda bir marka haline gelmiştir. Teknolojinin insana dokunduğu her noktada Fatih projesi vardır ve hep olacaktır. Anıl Yılmaz – Yeğitek Genel Müdürü
Öğrencilerimizin bilgiyi üretime dönüştürmek için teknolojiyi araç olarak kullanmalı, amaç sürekli öğrenme ve gelişim olmalıdır. Anıl Yılmaz – Yeğitek Genel Müdürü
İçerik ekosistemini en verimli hale getirmek için yeni dönemde EBA platformunu çok daha etkin bir şekilde kullanacağız. Eğitimde teknoloji kullanımı suyun şekere karıştığı gibi her alana sızmak zorundadır. Anıl Yılmaz – Yeğitek Genel Müdürü
Bilime sevdalı, kültüre meraklı, nitelikli ve ahlaklı gençler yetiştirmek için kendimizi bugün daha heyecanlı ve çok güçlü hissediyouz. Hayallerimizin ve heyecanımızın odak noktasında öğretmenlerimiz var. Anıl Yılmaz – Yeğitek Genel Müdürü
Yabancı dil konusunda teknoloji kullanımı yüzdesini ciddi şekilde artıracağız ve eğitim süreçlerinin sınıf duvarlarının dışına taşmasını sağlayacağız. Anıl Yılmaz – Yeğitek Genel Müdürü
Önümüzdeki yıllarda FATİH Eğitim Zirvesi bölgedeki ülkelerin daha yoğun katılımıyla çok daha büyük bir etkinlik haline dönüşecektir. Anıl Yılmaz – Yeğitek Genel Müdürü
İngiltere’de yapay zekayı eğitim teknolojilerinde kullanmak için ciddi çalışmalar yapıyoruz. Yakın zamanda eğitim dünyasında yapay zekayı çok daha sık duyuyor olacağız. Miles Berry – Roehampton University
Makineler veri ve tecrübeyi kullanarak yeni keşifler yapmaya başladığından beri, dünyada hiçbir şey eskisi gibi değil. Artık teknoloji yepyeni bir döneme girmiştir ve gelişim hızı önümüzdeki yıllarda katlanarak artacaktır. Miles Berry – Roehampton University
Yapay zekan eğitimde en çok öğrencilerin akademik ve gelişimsel alandaki öngörülerde kullanılmaktadır. Miles Berry – Roehampton University
IBM’in Watson uygulaması öğrencilerin sorularına cevap veriyor. Bu inanılmaz bir şey. Öğrenciler gerçek zamanlı olarak soru sorup cevap alabiliyorlar. Ve maalesef makineler cevap verme konusunda öğretmenlerden çok daha iyi. Miles Berry – Roehampton University
7-11 yaş arasındaki çocuklar artık yazılım üretmeye başladılar. Bunu görmezden gelerek eski alışkanlıklarımıza devam edersek, hem çağı hem de çocukları kaçırmış oluruz. Miles Berry – Roehampton University
Yapay zekayı eğitim müfredatlarına eklenmesi ciddi bir gündem. Önce öğrencilerin aşina olması lazım. Ardından farklı algoritmaları anlayabilecek bir anlayış seviyesine ulaşmaları gerekiyor. Miles Berry – Roehampton University
Eğer bir öğretmenin yeri bilgisayarla doldurulabiliyorsa, o öğretmen zaten sınıfta olmamalıdır. Miles Berry – Roehampton University
Robotlar öğretmenlerin yerini alabilir mi? Pek sanmıyorum. Ama birçok meslek sahasında robotları göreceğimiz kesin. Miles Berry – Roehampton University
Müfredat programları tasarlanırken cevaplanması gereken en önemli soru, “Neden?” sorusudur. “Neden”i bilmeden “nasıl”a geçiş yapılamaz. Miles Berry – Roehampton University
Makineler sahip oldukları veriyi kullanarak karar vermeye başladığından beri, eğitimin geleceğiyle ilgili kararlarımızı çok daha dikkatli alıyoruz. Miles Berry – Roehampton University
İnsanların doğuştan sahipten olduğu en basit yetenekleri bile robotlara aktarmak kolay değildir. Robotun bir kavanozu düşürdemen ve kırmadan tutabilmesi için büyük çalışmalar yapılmaktadır. Prof. Jacky Baltes
Robotik yarışmaları öğrencilerin gizli yeteneklerini ortaya çıkarma ve hayal güçlerini tetikleyerek üretmeye başlamaları için harika bir fırsat sağlıyor. Prof. Jacky Baltes
Bir spor etkinliği yaparsanız, herkes amacın ne olduğunu çok net bilir. Biz de robotik yarışmalarında kuralların çok net olması ve amacının herkes tarafından anlaşılması için çalışmalar yapıyoruz. Prof. Jacky Baltes
Robotlar için iki ayak üzerinde yürümek hala çok zor bir hadisedir. Ama ittiğinizde dengesini koruma veya koşma gibi ek özellikler üzerinde de çalışılıyor. Bu alan hem çok zorlu, hem de çok zevkli. Prof. Jacky Baltes
İnsanlar olarak çita kadar hızlı koşamayız, yunus kadar iyi yüzemeyiz veya maymun gibi tırmanamayız. Ama sonuçta bütün özelliklerin ortalaması insanda birleştirmiştir ve insan bütün bu canlılardan üstündür. Prof. Jacky Baltes
Robot yarışmalarının içeriği son yıllarda çok değişti. Artık yarışmalarda ağırlık kaldıran, tırmanış, koşu ve tenis gibi alanlarda yarışan robotlar görüyoruz. Hatta ağırlık kaldırma kategorisinde robotlar arasında dünya rekoru bile var. Prof. Jacky Baltes
Robot yarışmalarında yetişkin ve gençler kategorileri var. Sonuçlara baktığınızda gençlerin yetişkinlere kıyasla daha başarılı olduklarını görebiliyoruz. Koşuya sonradan katıldıkları halde öndeler yani. Prof. Jacky Baltes
Okçuluk yapan, engelli koşu yapan robotlar artık bizi şaşırtmamalı. Bu yarışmaların en büyük amacı robot teknolojilerinin gelişmesini sağlamak. Prof. Jacky Baltes
Robotik eğitiminin en önemli yanı, öğrencilerin problem çözme becerilerini geliştirmesidir. Gelecekte problem çözme becerisi olmayan ve eleştirel düşünemeyen bireyler, robotlara yenilmeye mahkumdur. Prof. Jacky Baltes
Robotik alanında eğitim alan öğrencilerimden birçoğu Hollywood’da çalışmaya başladılar. Çünkü film sektörü teknolojiye ve hayal gücüne ihtiyaç duyuyor. Bu iki özellik de robotik eğitimi alanlarda mevcut oluyor. Prof. Jacky Baltes
Biz eğitim sistemini ilerletme konusunda büyük bir motivasyona sahibiz. Bunu salonda da hissediyorum. Ve bu heyecan ve motivasyon sayesinde başaracağız. Ziya Selçuk
Beklentinin çok yüksek olması beni geriyor. Geldiğim gün hiçbir vaatte bulunmadığım halde beklentinin bu kadar yüksek olması, sorumluluğumuzun ortak olduğunu gösteriyor. oluyor. Ziya Selçuk
Teknoloji deyince aklınıza olumlu bir şey mi, geliyor yoksa olumsuz mu? Her iki seçenek de aslında pek olumlu değil. Çünkü teknolojinin gücü arttıkça, ölümün gücü de artıyor. Çocuklarımız teknolojiye hakettiği değeri vermeli ve yararlanmaya çalışmalı. Ziya Selçuk
Eğitimin kalitesini belirleyen iki faktör vardır. Nedensellik ve hijyen faktörleri. Eğitim temel ihtiyaçlarını giderdikten sonra, teknolojiyle hijyen faktörlerini çok rahat geliştirebilir. Ziya Selçuk
Ben hayatımda, yeni doğmuş bir bebeğe duyduğum hayranlığı ve yaşadığım şaşkınlığı, hiçbir teknolojik ürüne karşı hissetmedim. Ziya Selçuk
Teknolojiden bahsederken, doğaya bakmamız lazım. Yaratılıştaki mükemmellik bize yol haritası olmalı. Ziya Selçuk
Teknolojinin insanı kontrol etmesi korkusu yersizdir. Aslında teknoloji insanla sıkı bir işbirliği içinde olmalıdır. Teknolojinin hayatımızdaki rolünü belirlerken doğal bakmamız lazım. Ziya Selçuk
Eğer meseleye normal olarak bakarsak, teknolojinin insanı yönettiğini görebiliriz. Ama doğal olarak bakarsak, teknolojiyi yönetme imkanının kolay olduğunu söyleyebiliriz. Ziya Selçuk
Teknolojiyle uğraşan herkesin mutlaka beceri setleriyle uğraşması gerekiyor. Eğer insan becerisiyle teknolojiyi düşünsel anlamda birleştirebilirsek, o zaman konuyu gerçek amacına ulaştırmış oluruz. Ziya Selçuk
Biz teknolojinin araçsallığı üzerinden sağlıklı bir pozisyonlama yapmaya çalışıyoruz. Teknoloji araç haline gelirse, bir sorunumuz var demektir. Ama teknoloji bütün süreçlere işlev olarak yansırsa, o zaman ilişkimiz sağlıklı olur. Ziya Selçuk
Teknolojinin derslerde kullanılması, şekerin suya sızması gibi olacaktır. İçerik üzerinde yoğunlaşan, öğretmen eğitimini ihmal etmeyen, donanım eksiklerini gideren bir yapı üzerinde çalışıyoruz. Ziya Selçuk
Biz yeni dönemde önce pilot uygulamalar yapacak ve sonra ülke ölçekli girişimi başlatacağız. Öğretmen eğitimi, fiziksel olanaklar ve zihinsel hazırlık yapılmadan adım atmak sağlıklı olmayacaktır. Ziya Selçuk
Öğretmen eğitimi ihmal edilmezse, tedirginlik de oluşmaz. İnsan bilmediğinden çekinir. Teknoloji öğretmen ilişkisini bozan da öğretmen eğitiminin ihmal edilmesidir. Ziya Selçuk
Biz teknolojiyi çok fazla önemseyen veya hafife alan bir rolde olmak istemiyoruz. Her ikisi de sürece zarar verecektir. Ziya Selçuk
Endüstri 4.0 için Türkiye’de son hazırlıklar yapılıyor. Geleceğimizi inşa ederken, gelişmiş ülkelerin gerisinde kalmamak için bu alanda sağlam adımlarla ilerliyoruz. Ümit Önal, Türk Telekom GMY
43,5 milyon abonemizden aldığımız güçle, Türkiye’deki dijital uçurumu azaltarak eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için dijital dönüşüme odaklanmış durumdayız. Ümit Önal, Türk Telekom GMY
Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması için eğitimin dijitalleşmesi için kilit rol oynamaktadır. Bu yüzden Türkiye’deki dijital dönüşüm için altyapı ve üst yapı çalışmalarına devam ediyoruz. Ümit Önal, Türk Telekom GMY
Türk Telekom Okulları projesi kapsamında 170 milyon TL’lik bir yatırımla Türkiye’ye 85 tane okul kazandırdık. Yine Fatih projesi kapsamında şimdiye kadar 100 milyon’a yakın karşılıksız yatırım yaptık. Ümit Önal, Türk Telekom GMY
Öğrencilerimizin güvenliği için Türkiye’nin en büyük içerik filtre platformunu oluşturduk. Kent kırsal ayrımı olmaksızın 18 milyon öğrenciye internet erişimi sağladık. Şu anda eğitim içeriği üretiyor ve birçok ülkeye bu içerikleri ihraç ediyoruz. Ümit Önal, Türk Telekom GMY
Türkiye’nin en büyük online destek hizmeti Vitamin’i öğrencilerimize hizmet veriyor. Bakanlığımızda imzaladığımız işbirliği protokolü kapsamında artık öğrencilerimizin evlerine girdik ve öğrencilerimiz evlerinden Vitamin içeriğine erişebiliyorlar. Ümit Önal, Türk Telekom GMY
Okulların duvarlarını aşan çözümlerle eğitim dünyasına hizmet ediyoruz. Kişiye özel üniversite hazırlık çalışma sistemi sunan Raunt bunlardan bir tanesi. Kişisel koçluk hizmeti veren bu yazılım, başarıya giden yolda öğrencilerimize yol arkadaşlığı yapıyor. Ümit Önal, Türk Telekom GMY
Eğitim hayat boyu devam eder. Bu noktadan hareketle 33 bin çalışanımızın kişisel gelişimlerini sağlamak için Türk Telekom Akademiyi kurduk. Ayrıca Teknoloji Seferberliği adında bir sosyal sorumluluk projemiz var. Eğitim tırıyla Türkiye’yi dolaşıyoruz ve eğitim veriyoruz. Ümit Önal, Türk Telekom GMY
Yeni bir dünya kuruluyor. Bu yeni dünyada Türkiye’nin nasıl rol alacağı çok önemli. Şu anda 10 bin Arge mühendisiyle geleceğe hazırlanıyoruz. Buna mecburuz. Kaan Terzioğlu, Turkcell CEO
Şu anda 140 milyona yakın uygulamamız dünyanın bütün ülkelerinde kullanılıyor. Bip, fizzy, tv plus, dergi gibi uygulamalar milyonlarca insan tarafından biliniyor ve beğeniliyor. Kaan Terzioğlu, Turkcell CEO
Data bugünün petrolüdür. Ham petrolün varili 70 dolardır. Ama işlendiğinde bu değer milyarlarca dolara erişir. Data da ham olduğunda gigabaytı 2 doları geçmez. Ama bu data işlendiğinde milyarlarca dolar değer oluşuyor. Bunun en güzel örneği Çindir. Kaan Terzioğlu, Turkcell CEO
Türkiye’nin sadece dijital operatörü olarak kalmayıp, dünyaya dijital ihracat yapan bir şirket haline geldik. Kaan Terzioğlu, Turkcell CEO
Türkiye’de neredeyse her yaştan bir milyon insan var. Yani her sınıf kademesinde bir milyon öğrenci var. Kaan Terzioğlu, Turkcell CEO
En fazla beş sene sonra yabancı dil artık bir sorun olmaktan çıkacak. Tercüme cihazları iletişim problemlerini tamamen ortadan kaldıracak. Bu teknoloji çiple entegre edildiğinde, artık harici bir cihaza ihtiyaç duymadan iletişim sağlanacak. Kaan Terzioğlu, Turkcell CEO
Dijital bağımlılıkla mücadele Türkiye’nin önemli bir gündem maddesidir. Eğer aileler çocuklarını odalarında tabletle başbaşa bırakıyorsa, tehlike sinyalleri geliyor demektir. Kaan Terzioğlu, Turkcell CEO
Çocuklarımızın eline tableti veren aileler, teknoloji kullanımı konusunda eğitimi ihmal edemezler. Kaan Terzioğlu, Turkcell CEO
Eğer bugünün çocuklarının beklentilerine uygun okullar yapılmaz, onların ihtiyaçlarına cevap verebilecek ders programları tasarlanmazsa, teknoloji bir işe yaramaz. Kaan Terzioğlu, Turkcell CEO
Eğitim Türkiye ekonomik olarak dünya liginde 15, 16. sırada. Ama dijital dünyada bir sıralama yapıldığında Türkiye mutlaka ilk beşe giriyor. Kaan Terzioğlu, Turkcell CEO
Okul çağında 18 milyon öğrencimiz var. Bu büyük kitleye normalde eşit şartlarda eğitim ulaştırmamız gerekiyor. Ama bu dünyanın hiçbir yerinde bu mümkün olmuyor. Bu farkı asgariye indirecek en önemli araç teknolojidir. Reha Denemeç, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı
Eğitimde fırsat eşitliği için anahtar kelime teknolojidir. Reha Denemeç, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı
470 bin sınıfımızda akıllı tahta ve internet bağlantısı var. Bu sınıflardaki öğrencilere çok kaliteli bir eğitim verebilecek tüm alt yapımız hazır. Yapmamız gereken şey içerikler üzerine yoğunlaşmak. Reha Denemeç, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı
Fatih projesiyle ilgili olarak tablet projesini öteledik. Özel sınıflarda veya pilot okullarda bunu yapmaya devam edebiliriz. Ama şu anda odaklandığımız konu akıllı tahtaları en etkin şekilde kullanabilmek. Reha Denemeç, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı
Öğretmen performans sisteminden vazgeçen Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ‘okul performansı’ uygulayacak. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yeni modelle eğitim kurumlarının MR’ının çekileceğini ve tüm okulların Ankara’dan cep telefonundan izleneceğini açıkladı.
TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda önceki gün milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bakan Selçuk, özetle şunları söyledi:
TABLET ÖNCELİKLİ DEĞİL: (FATİH Projesi) FATİH Projesi kapsamında toplam 3.4 milyar lira harcamışız. Bu harcamanın yüzde 22’si tabletlere, yüzde 30’u dijital altyapıya ve yüzde 48’i de akıllı tahta kurulumlarına harcanmış. Eğitim bilimiyle uğraşan birisi olarak tabletin çok öncelikli olduğunu düşünmüyorum.
YÖNETİCİYE AKREDİTASYON: İlçe, il, şube ya da okul müdürü için sınavlar gelecek. Bütün okullarımızın yöneticilerine akreditasyon getireceğiz.
m OKUL PERFORMANSI: Öğretmen performansının uygulanmayacağını kamuoyuna duyurduk ama okul performansı uygulayacağız. Fakat rekabet amaçlı değil. Sadece okulun MR’ını çekmek anlamında. Online, her okulu Ankara’dan cep telefonumuzdan izleyip neye ihtiyacı var anlık göreceğiz.
TAM GÜNDE İSTANBUL SIKINTILI: Tam gün eğitime geçme konusunda en büyük sıkıntı İstanbul. İki sene içinde İstanbul’un tamamında bu sorunu halledebiliyoruz. Tam gün eğitimi Türkiye’nin yaklaşık yüzde 80’inde bir sene içinde halledebiliyoruz.
KIZ-ERKEK OKULLARININ SAKINCASI YOK: Temel yasada karma eğitimin esas olduğu net ifade ediliyor. Cumhuriyetimizin başından beri Osmanlıdan beri ayrı okullar var. ‘Türkiye’deki bütün okulların karma olmasından vazgeçilecek’ bunu oturup konuşmaya gerek yok, niyet de yok çaba da yok. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin de kız çocuklarının okula gönderilmeme riskinden dolayı desteklemesinin arkasında yatan olumlu niyet neyse, bugün bazı okulların erkek-kız okulu olarak düzenlenmesi bütün dünyada olduğu gibi çeşitlendirme anlamında. Bir eğitimci olarak söylüyorum benim için sakınca yok.
KÖY ENSTİTÜLERİ GELİŞTİRİLEBİLİR: Türkiye’de özgün bir modelin geliştirilmesine güzel demek niye sıkıntı olsun? Benim açımdan bir sıkıntı değil. Bu model güzel bir model ve evrilip geliştirilebilir de bir model. Ancak bazı kişilerin kendi dünya görüşlerini çocuklar üzerinden politizasyona sokmasını doğru bulmuyorum. Ben çocuğumu vereceğim köy enstitülerine, ‘Adam olsun, vatana millete hayırlı olsun’ diyeceğim ama oradaki bazı kişiler, ‘Ben Helen kültürünü benimsiyorum’ dediğinde karşıyım.”
Kaynak: Hürriyet.com.tr
Ekrana bakarak geçirdiğiniz zamanı faydalı değerlendirmek istemez misiniz?
Kaliteli video üretiminden eleştirel düşünmeyi destekleyen uygulamalara kadar bir çok türde uygulamanın olduğu bir aplikasyon skalası belirledik sizler için.
Herhangi bir ortamda herhangi bir sebeple sunum yapma ihtiyacınız ortaya çıkmış olsun. Bu gibi durumlarda sizi en çok endişelendiren konu şu olsa gerek “acaba sunumu beğenecekler mi?”. Aslında sunumu beğendirmekten de ziyade anlatım yaptığınız kişilerin sizleri heyecanla dinlemesini ve size eşlik etmesini istersiniz. İşte böyle bir durumda artık Mentimeter var.
Mentimeter 8 milyondan fazla kişinin kullandığı kolay kullanım arayüzü olan bir sunum oluşturma platformu. Mentimeter’i kullanarak eğlenceli ve interaktif sunumlar hazırlamanız artık mümkün. Sunumunuzun istediğiniz bir yerinde karşınızda sizi dinleyen insanların fikirlerini alıp anında ekrana yansıtabilmek için Mentimeter’in çok eğlenceli araçları var. Hızlı bir oylama, pratik bir anket yaparak sonuçlarını grafiksel olarak gösterme olanağı sunuyor.
Eğitimlerde, workshoplarda, toplantılarda, koferans veya meetup etkinliklerinde işinizi kolaylaştıracak, size pratik bir yöntemle veri toplama imkanı vererek sunum yaptığınız kişilerle sürekli diyolag halinde olmanızı sağlayacak bir platform Mentimeter.
Tamamen ücretsiz kullanabilir, interaktif sunumunuza sınırsız katılım sağlayabilirsiniz. SSL ile korunan sistem tamamiyle web tabanlı bir uygulama, bu sebeple platform bağımsız. Tablet, akıllı telefon veya bilgisayarla istediğiniz gibi kullanabilir, katılımcılarınıza kullandırabilirsiniz.
Mentimeter’in katılımcılara sunabileceğiniz interaktif arayüzlerden bazıları çoktan seçmeli sorular, imaj seçme ile oylama, Kelime Bulutu, Quiz, Açık Uçlu Sorular.
Mentimeter’in Powerpoint eklentisi sayesinde aynı özellikleri Powerpoint sunumları içerisine dahil edebileceğinizi ve sonuçları Excel ile analiz edebileceğinizi de söylemeden geçemeyeceğiz.
Öğretmenlerin açık alanda öğrencilerle etkinlik yapması için çeşitli hazırlıklara ihtiyacı vardır hep. Alanda öğrenciyi kontrol etmek te cabası. Özellikle okul bahçesi veya okula yakın bir parkta hem temiz hava hem ders yapalım dediğinizde öğrencilerin dağılmaması ve hedeflediğiniz işlemleri yaptırmanız için baya bir çaba sarfetmeniz gerekmekte. Hele bir de ellerinde tablet/cep telefonu varsa kendi başına bir ağacın altında oyun oynuyoken bulabilirsiniz bazılarını. İşte bu noktada sizlere yardımcı olacak bir uygula karşımıza çıkıyor artık. Way Point EDU.
Way Point EDU, belirlediğiniz bir alanda öğrencilerinizde mobil cihaz üzerinden oyun veya soru cevaplı test yapmanıza imkan sağlıyor. Bir nevi modern saklanbaç gibi. Uygulamada bulunduğunuz bölgeye harita üzerinden bir alan çiziyorsunuz. Bu alanın belirli bölgelerine noktalar belirleyip buralara sorular yerleştiriyorsunuz. Bu alanda öğrencileriniz ellerinde mobil cihazları ile kameralarını açarak tarama yapıyorlar, sağa sola koşturmaları ve bu noktaları bulmaları lazım. Tabi kamera açmalarının en önemli sebebi ve uygulamanın AR teknolojisini kullandığı nokta da şu. Örneğin bir tarihi objeyi o noktaya 3D görsel olarak yerleştiriyor ve altına “bu yapının inşa tarihi nedir?” sorusu yerleştiriyorsunuz. Kameradan 3D objeyi gören soruyu cevaplamak için ona doğru koşuyor, sağından solundan inceliyor ve soruya cevap vermeye çalışıyor. Böylelikle hem öğrenciler sizin istediğiniz ve haritada belirlediğiniz alan içerisinde kalıyor hem de çok eğlenceli bir öğrenme gerçekleştiriyor.
Uygulamayı Apple Store’da bulabilirsiniz.
İyi eğlenceler…
WaypointEDU
WaypointEDU
Koç Üniversitesi ANAMED (Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi) ve Anadolu Üniversitesi ortaklığı ile gerçekleştirelen bir proje kapsamında İstanbul’un kara surları Edirnekapı‘dan Yenikapı‘ya kadar modellendi ve Zaxe X1 3D Yazıcı ile basıldı.
“ÇEPERDE, İstanbul Kara Surları”, 5. yüzyılda inşa edilmiş ve kente karakterini veren en önemli anıtlardan biri olarak kabul edilen İstanbul Kara Surları’nı konu ediyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve Theodosios Surları olarak da adlandırılan surlar ile yakın çevresinin incelendiği sergide, 1600 yıllık tarihi boyunca kentin izlerini taşıyan çok katmanlı kültürel peyzaj gözler önüne seriliyor. Sergide, surların kentin su sistemi ve yeşil alanlarıyla ilişkisine, surlarla bütünleşmiş ruhani ve dinsel hafızaya, surlar çevresinde yaşamış insanların hikayelerine ve surları ziyaret etmiş kentlilerle gezginlerin anılarına yer veriliyor.
“ÇEPERDE, İstanbul Kara Surları” sergisi, Kara Surları’nı ve surların günlük hayattaki yansımalarını tartışmaya açmayı hedefliyor. Sergi için özel olarak hazırlanan 1/500 ölçekli, 13 m uzunluğundaki maketle, ziyaretçilere İstanbul’u çevreleyen kara surlarının ölçeğini, konumunu ve çevresiyle olan ilişkisini gözlemleme fırsatı sunuluyor.
Sergi kapsamında, günümüzde surlar ve çevresinde hala izi olan olay ve durumlardan konum bilgisi tespit edilenler maket ve harita üzerinde işaretlenmiş olarak anlatılıyor. Seyyahların anı defterlerinden, anıtlar üzerine hazırlanmış bilimsel raporlara, tarihi fotoğraflardan, edebi eserlerde yer alan surlarla ilgili metinlere pek çok kaynaktan surların anıtsal ve sosyal değeri aktarılıyor. Sergi, 1453’ten beri savaşlara sahne olmamış bir savunma yapısının kent yaşamı içindeki varoluşunu incelerken, verilerin doğrusunu aramaktan çok, anıların, bakış açılarının ve temsillerin çoğulluğunu gösteriyor.
ÇEPERDE İstanbul Kara Surları adında gerçekleştirilen proje Figen Kıvılcım Çorakbaş küratörlüğünde gerçekleşti.
İstanbul/Kadıköy’de hizmet veren maket atölyesi olan Küçük Atölye tarafından projenin izohips haritası çıkarıldı. 3D modellemesi ise Zaxe’den Onur Kılıçlı tarafından gerçekleştirildi. Modelleme de fotografi ile 3D modelleme yöntemi kullanıldı.
2 üniversite öğrencisi, hurdacılardan topladıkları malzemelerle ürettikleri 3D yazıcı yardımıyla sarp ve engebeli arazide kolaylıkla ilerleyip “bubi tuzakları” ile kimyasal tehlike arz eden durumlara müdahale edebilecek “Örümcek Robot” tasarladı.
Erzincan’da 2 üniversite öğrencisi, hurdacılardan topladıkları malzemelerle ürettikleri 3D yazıcı yardımıyla sarp ve engebeli arazide kolaylıkla ilerleyip “bubi tuzakları” ile kimyasal tehlike arz eden olaylara müdahale edebilecek “Örümcek Robot” imal etmeyi başardı.
Erzincan Üniversitesi (EÜ) Robot Teknolojileri ve Kullanımı Kulübü üyesi olan EÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi Mehmet Parlak ile aynı üniversitenin Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği öğrencisi Sinan Karakaşoğlu, bir süre önce, internette gördükleri bir 3D yazıcıyı imal etmek amacıyla çalışma başlattı.
İmkanlarının kısıtlı olması nedeniyle kentteki hurdacılardan topladıkları parçalarla söz konusu 3D yazıcıyı üretmeyi başaran Karakaşoğlu ve Parlak, ardından sarp ve engebeli arazide ilerleyebilen “Örümcek Robot” adını verdikleri bir robot üretmeye karar verdi.
Karakaşoğlu ve Parlak, ürettikleri 3D yazıcı yardımıyla büyük bir bölümünü tasarladıkları robotu da üretmeyi başardı.
Sarp ve engebeli arazide rahatlıkla ilerleyebilme özelliği bulunan “Örümcek Robot”, şüpheli paket ya da küçük bir dokunma ile patlayan, kamufle edilmiş bomba olarak adlandırılan “bubi tuzağı” gibi bombalı olaylara müdahalede benzer robotlardan ayrılıyor.
Şüpheli paket ve bubi tuzağı gibi bombalı olaylarda büyük avantaj sağlayıp can kaybı ve yaralanmaları önleyebilecek “Örümcek Robot” ile insanlar açısından tehlike arz eden kimyasal olaylara da müdahale edilmesi amaçlanıyor.
Öğrencilerden Mehmet Parlak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle ulaşılması güç ve insanlar için tehlikeli olan kaygan ve engebeli zeminlerde her türlü risk analizi yapması için örümcek robotu tasarladıklarını söyledi.
“Robotun yazılımı tamamen bize ait”
Parlak, robot parçalarının tasarımının büyük bir bölümünün yanı sıra robotun denenmesi için kullanılan platformun tamamını da kendi ürettikleri 3D yazıcılar aracılığıyla imal ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Günümüzde üretilen robotların çoğu tekerlekli sistemler üzerine kuruluyor. Bunu aşmak istedim. Çünkü bazı durumlarda tekerlekli robot sistemlerinin devrilme gibi olumsuz yanlarına şahit olabiliyoruz. Bir robotun istenilen bölgeye gönderilebilmesi ve bazı engelleri aşabilmesini için bu örümcek robotu tasarlayıp ürettik. Robotumuz, üzerindeki wi-fi kamera ile girdiği ortamlarda anlık görüntü aktarabiliyor, fotoğraf çekebiliyor ve bu şekilde ortamdaki risk analizini bize gösterebiliyor. Robotumuza kimyasal sensörler eklenmesi suretiyle, kimyasal risk analizi de yapılabiliyor. Robotun yazılımı tamamen bize ait ve hiçbir şekilde kopya içermiyor.”
Kulüp, robot yarışlarında başarısını kanıtladı
EÜ Robot Teknolojileri ve Kullanımı Kulübünün danışmalığını yapan öğretim görevlisi Önder Yıldırım da kulübün 2015 yılında kurulduğunu ifade ederek, “Kulübümüz ilk başta elimizdeki kısıtlı imkanlarla çeşitli yarışlara katıldı. Daha sonra yaptığımız protokol sayesinde Fatih Mesleki Teknik Anadolu Lisesi ile malzeme ve ortak iş gücümüzü birleştirerek yarışlara katılmaya devam ettik. Marmara Üniversitesinde düzenlenen robot yarışlarında 120 robot arasında ilk 10’a girerek başarımızı kanıtladık.” diye konuştu.
Kaynak: AA