DEHB hakkında Türkçe maalesef çok az kaynak bulunan bir bozukluk. Çocuk ve ergen için görece çok daha fazla kaynak bulunabilirken maalesef iş yetişkinliğe geldiğinde var olan kaynak sayısı bir elin parmaklarını belki geçmez bile. Bu yüzden bu seride; DEHB nedir,ne değildir, nasıl tedavi edilir ; DEHB’li kişilerin bireysel deneyimleri, DEHB’li kişiler ile beraber yaşayanların deneyimleri ve tavsiyeler vb gibi konularda yazılar oluşturmayı planlıyorum. Tabii ki de benim herhangi bir psikoloji uzmanlığım bulunmamakta.Kendim de buna sahip olan biri olarak , yabancı kaynakları sıklıkla takip etmekteyim. Sizlere bu kaynaklardan benim güvenilir bulduklarımdan topladığım bilgileri özetleyerek aktarmayı planlamaktayım. Bu sebeple burada yazanlar sadece bir derlemedir, eğer sizde yada çocuğunuzda/yakınınızda DEHB var olduğundan şüpheleniyorsanız mutlaka bu konuda uzmanlaşmış bir psikiyatriste /psiko-terapiste/psikologa götürmeyi ihmal etmeyin.
Açılımı Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite bozukluktur. Çoğunlukla genetik olduğu düşünülen, beyinin belli fonksiyonları düzenlemesi ve yönetmesiyle ilgili olan beyin tabanlı bir sendromdur.Bu kısımlar beynin genellikle “yönetici/yürütücü fonksiyon işlevleri” olarak da ifade edilen ve dikkat,konsantrasyon,hafıza,motivasyon ve çaba, hatalardan ders çıkarma, dürtüsellik,, hiperaktivite,organizasyon ve sosyal yetenekleri gibi çok önemli fonksiyonları içeren bölgeleridir.
Yapılan çalışmalara göre yetişkinlerin %5’inde ADHD/ADD (DEHB/DEB) bulunmaktadır. Nöro-biyolojik bir hastalıktır, tedavisi yoktur, büyüdükçe geçmez. ADHD çocukların %70–80’i yetişkinlikte bu hastalığı taşırlar, çünkü Baskın tipine göre yetişkinlikte semptomların büyük bir kısmını aşmış olabilirsiniz ve bu hastalığın özelliklerini göstermeme ihtimaliniz, yada kontrol altına alma şansınız olduğunu gösterir.
Kadın ver erkeklerde görülür, ancak erkekler çok daha fazla tanı/tedavi görmektedirler, Kadınlarda ve kız çocuklarında toplumsal baskılardan dolayı semptomlar farklılaşabilmektedir. Oldukça az sayıda kız çocuğunun tanı için götürüldüğü belirlenmiştir.
Şimdi gelelim sebebine ;HAYIR şeker seni yada bir kişiyi DEHB (ADHD) yapmaz ,kötü ailede,yada kafanı çarpmak da , TV izlemek,bilgisayar oynamak da HAYIR dedimmmm, öhm ben değil tabii bilim yaniii öhm,…
Peki ne yapar, Şimdi bilim insanlarımıza göre DEHB beynin içerisindeki kimyasal,yapısal ve iletişimsel problemlerden kaynaklanan ve büyük oranda genetik olarak aktarılan bir hastalıktır.
Normal Beyinle farkları nedir peki?
Kimyasal olarak Sinir taşıyıcıları (nörotransmitter ) olan dopamine ve nörepinfrinin farklı beyin fonksyionlarının etkinleştirme ve nöronlar arasında iletişim kurma görevlerini yerine getirme biçimlerinde anomaliler mevcuttur.Özellikle dopamin aktivitesinin oluşturduğu yollarda ciddi sorunlar bulunmaktadır. Serotinin seviyelerinde ve aktivitelerinde ki bölünmeler de dopamini olumsuz yönde etkilemektedir.
Yapısal farklara gelince beyin metabolizması,gelişimi ve çeşitli beyin bölgelerinde ise hacimde yapısal farklar bulunmaktadır.Özellikle Zametkin’inin çalışmaları yetişkin ADHD sinde yaptıkları metabolizma çalışmaları beynin motor aktivitelerden ve dikkatten sorumlu kısımlarında (premotor korteks ve prefrontal korteks) çok daha az aktivite olduğunu gösterdi.
Beyin iletişim farklarına gelince ise DEHBli bireylerin beyinlerinde bulunan iletişim ağı yollarında sorunlar bulunmaktadır.Nöronlar arası iletişim zayıftır ve işlevsiz yollara sahiptir.
Peki Genetik bunun neresinde; son çalışmalar pek çok genin DEHB ile bağlantılı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Yüksek oranda bir sonraki nesle aktarılabilir bir hastalıktır. Özellikle dopamin alıgılayıcı ve ietici genler ile arasında yüksek bir ilişki tespit edilmiştir. DEHB li çocukların %40–60 nın ebeveynleri de DEHB ‘e sahiptir.
Peki iyi hoş ama gerçekten ne olması lazım DEHB demek için ( pstt..doktora git psst…)?
Şimdi burası çok ama çok önemli! Özellikle çocuğu her koşan anne babanın ay bizimki hiperaktif yada ayyy kalemimi evde unuttum galiba ADD’yim demesinin önüne geçmek için lütfen dikkatlice okuyun.
DSM V’e göre 17 yaş altından küçüklerde en az 6 adet semptomun, 17 yaş üstü kişilerde en az 5 adet semptomun var olması gerekmektedir. Çocuklarda bu belirtilerin 6 ay ve daha fazla süredir ve yaşıtlarından bariz bir şekilde ayırıcı olacak şekilde bulunması gerekmektedir. Bu belirtilerin pek çoğunun 12 yaşından önce kişide bulunuyor olması gereklidir. Pek çok belirtinin 2 yada daha fazla ortamda görünüyor olması gereklidir(evde,okulda/işyerinde, arkadaşlarla/akrabalarla,başla aktivitlerle). Okul/iş/sosyal hayatın işlevselliğini bozduğuna yada kalitesini düşürdüğüne dair çok açık kanıtlar olmalıdır. Başka zihinsel bozukluk tanısı ile açıklanabilir belirtiler olmamalıdır.(Anksiyete bozukluk, kişilik bozuklukları, duygu durum bozukları vb..)
-Dikkat Eksikliği Baskın Tip:
-Hiperaktif-dürtüsellik Baskın Tip:
-Birleşik Tip:
Yukarıda ki alt tiplerin belirtilerinin her ikisine de sahip tip
Tabii bir de bunlar var, “…DEHB blablabla kapitalist sistem blablabla zombi çocuklar blabla eskiden yoktu blablabla…” Ağızlarına terliklen vurmamak için bunu yazıyorum, Oku gel mal herif/kadın….”kapitalistmiş de zombiymiş de ….” Töbe töbe
Benzer tip bozuklukları tarifleyen en erken kaynaklar Roma dönemi doktoru Galen tarafından yapılmıştır. Modern tıpta ise Avrupa’da 1700lerin sonu ve 1900’lerin ortasında çeşitli tanımları varken, Amerikada 1800ler den itibaren görmek mümkündür. 1900 lerin ortalarında bu durum “beyin hasarlı çocuk sendromu” olarak adlandırılıp bir zeka geriliği olarak sınıflandırılıyordu. Bu durum daha sonra “minimal beyin hasarı” na oradan da “ “minimal beyin disfonksiyonu” isimleri ile anılmaya başlandı. 1950’lerden sonra “hiperkinetik dürtü bozukluğu” yada “hiperaktif çocuk sendromu “ olarak anılmaya başlanlanan ve DSM-II ‘ye bu isimle giren hastalık, 1970’ler de yapılan çalışmalar ile ADD (Dikkat Eksikliği Bozukluğu) olarak adlandırılarak DSM-III’ de tanımlandı. DSM-III-R gözden geçirilmiş versiyonun da ise ADHD(DEHB) olarak hiperaktiviteyide içerecek şekilde şekillendi.DSM-IV’de ise alt gruplarının da detaylı bir şekilde belirtildiği durumda tanımaldı. 2013 yılında yayınlanan DSM-V de ise ADHD (DEHB) hastalığı hakkında son 20 yılda yapılan son derece detaylı genetik ve psikilojik incelemelerin ve işlevsel ve yapısal beyin analizlerinin sonuçlarına yer verdi.
Şimdi bu haddinden fazla uzun bir yazı oldu zaten; burada kesiyorum. Bir sonraki seride; Tedavi yöntemleri, mitler,gerçek deneyimler,DEHB lilerle yaşayanlara tavsiyeler gibi yazılar olmasını düşünüyorum. Merak ettiğiniz bir şeyler varsa lütfen yorumlara yazın,onları da aktarayım…
Kaynaklar:
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4079001/
http://www.nimh.nih.gov/health/topics/attention-deficit-hyperactivity-disorder-adhd/index.shtml
http://www.webmd.com/add-adhd/news/20100824/talk-therapy-may-help-adults-with-adhd
Kaynak: Medium.com, https://medium.com/@iggys/dehb-dikkat-eksikli%C4%9Fi-ve-hiperaktivite-bozukluk-1-nedir-yada-ne-de%C4%9Fildir-5cae42396074
Değerli Okul Öncesi Eğitim Gönüllüsü, Bu yıl dördüncüsünü yapacağımız Okul Öncesi Eğitim Zirvesi'ni 25-26 Eylül 2021 tarihlerinde online olarak düzenleyeceğimizi…
Okullar önümüzdeki dönem başlarken, nerede olursa olsun öğretme ve öğrenmeyi desteklemek için Meet ve Classroom'a getirdiğimiz birçok yeni özelliği paylaşmaktan…
Her ne kadar güncel olmasa da Covid-19'un oluşturduğu tehlikeden dolayı insanların doğayla daha iç içe olması sebebiyle bu haberi sizlerle…
Adam 48 yıl önceki ilkokul öğretmenini parkta görünce, utanarak yanına yaklaşıp "hocam beni tanıdınız mı?" dedi. İhtiyar öğretmen: - Hayır…
MEB 23 Mart itibariyle ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde uzaktan eğitimi başlattı. Eğitimler EBA tv üzerinden öğretmenlerin anlattığı derslerle yapılıyor.…
Ben ortaöğretimimi alırken “sınıfta kalmak” vardı. Hatta bizim sınıfın önemli bir bölümü bir veya iki yıl sonra mezun olabilmişti. Sonra…
Bu web sitesi cookie kullanır.