Bilmem fark ettiniz mi ama, okullar açıldığından beri hayat canlandı. Şehrin gürültüsüne çocuk sesleri eklendi, en çatık kaşlı pazartesi sabahları bile sınıflardan dışarı taşan neşeyle biraz daha keyiflendi.
Bu sene ilk kez bu kadar küçük yaştaki öğrenciler sınıf kapılarını araladılar. Tedirgin atılan ilk adımların, ömür boyu sürecek enerjik bir koşuya dönüşmesi için herkes elinden geleni yaptı. Anne babalar günlerce okulun ne kadar güzel bir yer olduğunu anlattı evlatlarına.
Öğretmenler oyun temelli öğretim sisteminin gereği olarak sınıflara oyuncaklar dizdiler. Yeni sisteme geçişte atılan her adımda, “Korkmayın çocuklar, burası sizin eviniz. Burada birlikte hem eğleneceğiz hem de çok şey öğreneceğiz” mesajı vardı.
Bu sene ziller hem dersin hem de birçok ilkin başladığını haber vererek her zamankinden daha farklı çaldı.
Geçtiğimiz hafta Türkiye yepyeni bir sabaha uyandı. Öğrenciler sevinçle sınıflara akarken biz de yeni eğitim modellerinin tartışıldığı, eğitimde liberalleşmenin ayak seslerinin duyulduğu, düşünmemizi engelleyen yosunlu duvarların birer birer yıkılmaya başlandığı bir dönemin kapısını araladık.
Son yıllarda yoğun olarak okullarda sanayi devriminin izleri tartışılıyor dünyada. Tek tip insan yetiştirmeyi amaçlayan sistemler yerden yere vuruluyor.
Türkiye bu değişimin öncüsü olmak zorunda…
Okulların bir torna tezgâhı olmadığını ispatlamak için eğitim politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Okul bahçesinden giren her çocuğa bir birey olduğunu, öğretmenlerle iş birliği içinde çalışacakları bir ortamda bulunduklarını hissettirmek gerekiyor.
Öğretmenler kendi okul hatıralarının kıskacından sıyrılıp baştan aşağı yenilenmek zorunda. Zihniyet değişimi zor, biliyoruz ama imkânsız değil. 30 sene önce dersimize giren öğretmenler gibi davranma lüksümüz yok artık. Değişime en dirençli meslek grubu olarak ün salmak istemiyorsak öğretmenlikte başarı kriterlerinin tamamen değiştiğini görmemiz lazım.
Her şeyi bilen, sınıfın tek hâkimi olan öğretmen modeli artık eskide kalmış, değişen şartlara göre öğretmenlik mesleği yeniden tanımlanmıştır. Yeni anlayışa göre başarılı öğretmen salt bilgi sunan kişi değil, ufuk açan, yol gösteren ve ilham veren kişi olarak tarif edilmektedir.
Yeni eğitim sisteminde taşların yerine oturması, öğretmenliğin bu tanımını iyi analiz edebilmemize bağlıdır.
Değerli Okul Öncesi Eğitim Gönüllüsü, Bu yıl dördüncüsünü yapacağımız Okul Öncesi Eğitim Zirvesi'ni 25-26 Eylül 2021 tarihlerinde online olarak düzenleyeceğimizi…
Okullar önümüzdeki dönem başlarken, nerede olursa olsun öğretme ve öğrenmeyi desteklemek için Meet ve Classroom'a getirdiğimiz birçok yeni özelliği paylaşmaktan…
Her ne kadar güncel olmasa da Covid-19'un oluşturduğu tehlikeden dolayı insanların doğayla daha iç içe olması sebebiyle bu haberi sizlerle…
Adam 48 yıl önceki ilkokul öğretmenini parkta görünce, utanarak yanına yaklaşıp "hocam beni tanıdınız mı?" dedi. İhtiyar öğretmen: - Hayır…
MEB 23 Mart itibariyle ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde uzaktan eğitimi başlattı. Eğitimler EBA tv üzerinden öğretmenlerin anlattığı derslerle yapılıyor.…
Ben ortaöğretimimi alırken “sınıfta kalmak” vardı. Hatta bizim sınıfın önemli bir bölümü bir veya iki yıl sonra mezun olabilmişti. Sonra…
Bu web sitesi cookie kullanır.